Fotolife Akademi

MEB'e Bağlı Ruhsatlı Bir Eğitim Kurumudur

Türkçe

tr

Dil Seçimi

Dil Seçimi

Kesinlikle Bilmeniz Gereken Fotoğrafçılık Teknikleri

Fotoğraflarınızdaki Değişim Sizi Şaşırtacak!

Makinenizi yeni satın aldınız ve güzel fotoğraflar çekmek istiyorsunuz, bu son derece doğal. Ancak her sanatta olduğu gibi bilmeniz gereken bazı fotoğrafçılık teknikleri var ki ne kadar hızlı öğrenirseniz fotoğraflarınızdaki değişime o kadar hızlı tanıklık edersiniz. Gerçi kabul edelim; fotoğrafçılık asla tam olarak öğrenebileceğiniz bir sanat değildir, her gün yeni bir bilgiyle karşılaşabilirsiniz. Yine de işin püf noktası olan bazı fotoğraf çekim teknikleri de yok değil.

Hiç kuşkusuz Gelişmeye devam etmenin en iyi yolu, sık sık pratik yapmak, hata yapmak ve ister köklü fotoğrafçılar ister zanaata yeni başlayanlar olsun, diğerlerinden öğrenmeye açık olmaktır. Ancak işleri biraz hızlandırmak istiyorsanız aşağıda aktaracağımız ipuçlarına bir göz atın. Sizin için güzel fotoğraf çekmek için ipuçları verdik.

İşte Daha Etkileyici Karelerin Sırları – Fotoğrafçılık Teknikleri

Hemen söyleyelim; bu yazıyı işin henüz başındaki fotoğraf tutkunları için kaleme aldık. Yine de daha fazla deneyiminiz varsa bile aktardığımız fotoğrafçılık teknikleri ve püf noktalara göz atmanızı öneririz. Her zaman yeni bir şeyler öğrenme ihtimaliniz var:

  • Makinenizi doğru tutmayı öğrenin!

Fotoğrafçılık teknikleri arasında ilk maddemiz kulağa bariz geliyor olabilir. Ancak birçok yeni fotoğrafçı makinelerini doğru tutmuyor, bu da titremesine ve bulanık görüntülere neden oluyor. Tripodlar elbette kamera sarsıntısını önlemenin en iyi yoludur, ancak düşük ışık koşullarında çekim yapmadığınız sürece tripod kullanmayacağınız için gereksiz hareketlerden kaçınmak için kameranızı düzgün tutmanız önemlidir.

Sonunda makineyi kendi tutma yönteminizi geliştirecek olsanız da en azından başlangıçta her zaman iki elinizle tutmalısınız. Sağ elinizle kameranın sağ tarafını tutun ve kameranın ağırlığını desteklemek için sol elinizi merceğin altına yerleştirin. Ayrıca kamerayı vücudunuza ne kadar yakın tutarsanız, o kadar sabit tutabilirsiniz.

  • RAW çekimi alışkanlık haline getirin!

RAW, jpeg gibi bir dosya formatıdır, ancak jpeg'den farklı olarak, sıkıştırmak yerine kameranızın sensörü tarafından kaydedilen tüm görüntü verilerini yakalar. RAW'da çekim yaptığınızda, yalnızca daha yüksek kaliteli görüntüler elde etmekle kalmayacak, aynı zamanda işlem sonrası üzerinde çok daha fazla kontrole sahip olacaksınız. Örneğin, aşırı veya yetersiz pozlama gibi sorunları düzeltebilecek ve renk sıcaklığı, beyaz dengesi ve kontrast gibi şeyleri ayarlayabileceksiniz. Bu nedenle fotoğraf çekim teknikleri arasında bu maddeye yer vermeden geçmek istemedik...

  • Pozlama üçgenini öğrenin!

İlk başta biraz ürkütücü görünse de pozlama üçgeni, pozlamanın en önemli üç unsuruna atıfta bulunur; ISO, diyafram ve enstantane hızı. Manuel modda çekim yaparken, keskin ve iyi aydınlatılmış fotoğraflar elde etmek için bu üç şeyi de dengeleyebilmeniz gerekir.

ISO, kameranın ışığa duyarlılığını kontrol eder. Düşük bir ISO ayarı, kameranın ışığa daha az duyarlı olacağı anlamına gelirken, daha yüksek bir ISO, ışığa daha duyarlı olacağı anlamına gelir.

Diyafram, lensinizdeki açıklıktır ve kameranın sensörüne ne kadar ışık gireceğini kontrol eder. Daha geniş bir diyafram (daha düşük bir f-sayısı ile gösterilir) daha fazla ışığın geçmesine izin verirken, dar bir diyafram (daha yüksek bir f-sayısı ile gösterilir) daha az ışığın geçmesine izin verir.

Deklanşör hızı, fotoğraf çekerken deklanşörün ne kadar süre açık kalacağını kontrol eder. Deklanşör ne kadar uzun süre açık kalırsa, kameranın sensörüne o kadar fazla ışık girer. Yüksek bir deklanşör hızı, eylemi dondurmak için iyidir, daha yavaş bir deklanşör hızı ise hareketi bulanıklaştırır.

  • ISO değerini yükseltmekten korkmayın!

Fotoğrafçılık teknikleri ile ISO kullanımına odaklanmaya devam edelim. Birçok fotoğrafçı, grenli görünen fotoğraflara veya "gürültüye" yol açacağından korktukları için yüksek ISO'da çekim yapmaktan kaçınmaya çalışır. Ancak daha yüksek ISO kullanmanın daha düşük görüntü kalitesine yol açabileceği doğru olsa da her şeyin bir zamanı ve yeri vardır. Hareket bulanıklığı nedeniyle deklanşör hızınızı düşüremiyorsanız ve bir tripod bir seçenek değilse, hiç fotoğraf çekmemektense biraz gürültülü keskin bir fotoğraf çekmek daha iyidir ve birçok fotoğraf çekebilirsiniz.

  • Flaşı dikkatli kullanın!

Aydınlatma, maddelerimizden de anlayabileceğiniz üzere fotoğraf teknikleri arasında en önemli konuların başında gelir. Aydınlatma ögelerinden biri de çoğu zaman kurtarıcımız olan flaşlardır.

Buna karşılık dikkatli olmazsanız kameranızın dahili flaşını gece veya düşük ışıkta kullanmak kırmızı gözler ve sert gölgeler gibi hoş olmayan etkilere yol açabilir. Genel olarak, kamera flaşını kullanmaktan ve çekimi tamamen mahvetme riskinden ziyade ISO'yu yükseltmek ve daha gürültülü fotoğraflar elde etmek daha iyidir.

Ancak bazen yeterli ışık olmayabilir ve kamera dışı aydınlatmanız yoksa dahili flaşı kullanmaktan başka seçeneğiniz kalmaz. Kendinizi bu durumda bulursanız ve anı kaçırmak istemiyorsanız yapabileceğiniz birkaç şey var. Öncelikle kameranızın menüsünden flaş ayarlarını bulun ve parlaklığı olabildiğince azaltın. İkinci olarak ise üzerine bir şey koyarak flaşın ışığını dağıtmayı deneyebilirsiniz.

  • Histogramı okumayı öğrenin

Bir görüntüyü doğru şekilde pozlayıp pozlamadığınızı görmek için muhtemelen kameranızın LCD ekranına baksanız da görüntüler ekranda gerçekte olduğundan daha parlak veya daha karanlık görünebileceğinden, bu pozlamayı değerlendirmenin güvenilir bir yolu değildir. Çekim sırasında pozlamayı doğru bir şekilde kontrol etmenin en iyi yolu, fotoğraflarınızın yanında görünen küçük grafik olan kameranızın histogramını kullanmaktır.

Histogramı yorumlamayı öğrenmek biraz zaman alacak ve pratik gerektirecektir, ancak histogram en basit ifadesiyle görüntünüzde mevcut olan ton aralığı hakkında size bilgi verir. Grafiğin sol tarafı siyahları veya gölgeleri, sağ tarafı beyazları veya açık tonları temsil eder. Yani grafik sağa eğikse, görüntünüz aşırı pozlanmış olabilir ve fotoğrafın daha açık alanlarında çok fazla ayrıntı kaybedersiniz. Sola eğikse, muhtemelen az pozlanmıştır ve çok karanlık olacaktır.

Bolca Pratik Yapın ve Hatalarınızdan Ders Alın!

Aşırı pozlanmış, bulanık veya kötü oluşturulmuş fotoğraflar sinir bozucu olabilir, ancak bu tür fotoğrafların cesaretinizi kırmasına izin vermek yerine, bunları bir öğrenme aracı olarak kullanın. Bir dahaki sefere kötü bir fotoğraf çektiğinizde; hemen sil düğmesine basmayın. Bunun yerine, neyin yanlış gittiğini ve onu nasıl iyileştirebileceğinizi bulmak için fotoğrafı incelemek için biraz zaman ayırın.

Çoğu zaman farklı bir kompozisyon denemek veya daha yüksek bir enstantane hızı kullanmak gibi basit bir çözüm olacaktır, ancak yinelenen herhangi bir sorun görürseniz fotoğrafçılığın belirli yönleri üzerinde çalışma ve zayıf alanlarınızı güçlendirme şansınız olacaktır. Belki de kendinizi geliştirmekte zorlandığınız bir alanda fotoğrafçılık kursu almak işinize yarayabilir. Hatırlatmak isteriz ki Foto Life Akademi’de eğitim programlarımızı yalnızca sizin ihtiyaç ve isteklerinize göre düzenliyoruz...

[widget-7]

Yorum Yap

Bilgi Al
Bilgi Al +90 (850) 532 30 30